ALACAKARANLIK - RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Alacakaranlıktan Sessizce Çıkışın Hikayesi.Ya bir vampir gibi Susuzsun Yada kendini kontrol edemeyecek kadar hazin bir Kurtsun .. SEÇ BİRİNİ..!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Marco Valentino Maximiano

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Marco Valentino Maximiano
TWİLİGHT MI O DA NE ?
Marco Valentino Maximiano


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 07/10/09
Yaş : 28

Marco Valentino Maximiano Empty
MesajKonu: Marco Valentino Maximiano   Marco Valentino Maximiano I_icon_minitimeÇarş. Ekim 07, 2009 4:58 pm

Marco Valentino Maximiano

Irk: Vampir

Hayat Hikayesi:1882 doğumlu bir İtalyan. Doğum yeri İtalya.Babasının adı Innocenzio Maximiano Annesinin adı Donielle Maximiano Ailesi kraliyete takın sayılırdı. Hiçbir zaman sefil bir hayat sürmemişlerdi. Durumları soylular kadar iyi sayılırdı. Ama hükümet işlerinde hep pasiftiler. Fazla konuşulan ve bilinen bir aile değillerdi. Çocukluğu iyi geçmişti. İyi bir öğrenim görmekteydi. Roma kutsanınca ve savaş için hazırlıklar başlayınca zorunlu olarak güney'e göç ettirildiler. Kolonilerin lideri olarak görevlendirildiler. Burdaki savaş, sağlıksız ortam, gıda yetmezliği ve şartların kötülüğü sonucunda farelerden geçen bir yüksek ateş hastalığına yakalandı. Ailesi yazılı bir dilekçeyle Kral'dan oğullarının durumunu gösterip Roma'ya geri dönmek istediklerini söyleyecekti fakat doktorlar oğullarının çok fazla yaşamayacağını söylediler ve yolculuk onu daha da kötü yapacaktı. Annesi bunun üzerine oğluna simyacılarda şifa aramayı denedi.Onun ölecek olmasına ihtimal vermiyordu. O ve adamları tüm kuytu karanlık yerleri dolaştılar ve bir bara geldiler. Ordaki adama isteklerini söylediler. Adam bunun bildiği birtek çözümü olduğunu söyledi bunu biraz ücret karşılığında onlara söyleyeceğini söyledi. Talep edilen ücret hemen verildi ve barmen şunları söyledi... ''Onu geri getirebilirsiniz onu tekrar görebilirsiniz ama geri getirdiğiniz şey oğlunuz olmayacaktır. Bu çok ciddi bir işti geri dönüşü hiçbir şekilde yoktu ve oğullarını sonsuz bir hayata hapsetmek zorunda kalacaklardı. Donielle Maximiano'nun gözünü tek bir istek kaplamıştı ve hiç düşünmeden bunun nasıl olucağını sordu. Barmen de O'nun yerini söyledi. Adamlar ve Donielle bu çöl içinde gayet heybetli olan bir binaya gittiler ve içerideki 'şey'e' istediklerini anlattılar. Ve o da Marco'nun yanına geldi. Marco' olay olurken annesine son kez baktı babasının bu işten haberi yoktu zaten inanmazdı da annesi bu işin nasıl olucağını bilmiyordu o sadece yapılmasını istiyordu ve sonuç ne olacaktı ondan da haberi yotu. Marco gözlerini kapadı ve derin bir ısırık hissetti boynunun göğsüyle birleştiği yerin kalbine yakın olan tarafındandı bu ısırık. İlk önce o bölgeyi bir ağırlık kapladı bir an hissizleşti ve sonra inanılmaz bir acıyla baş başa kaldı. Sanki tüm hücreleri isyan ediyerdu yanıyorlardı. Boynundan tüm vücuduna bir acı dalgası yayılmaya başladı. Marco yatakta kıvranırken annesinin çığlıklarını duyup onu ısıran 'şeye vurmaya çalıştığını görebiliyordu. Sonra kendisi de çığlık atmaya başladı acı onu esir almıştı. Ve bir süre sonra ortalıktan yok oldu onu ısıran şey gitmişti ama acısı hala duruyordu... 3. Günün şafağında o artık acı hissetmiyordu. O mükkemmeldi hiçbirşey istemiyordu birşey hariç ... O şey eskiden damarlarında akarken ona sıcaklık hissi veren şeydi o onu arzuluyordu.Fiziksel Özellikleri: 1.95 boylarında Simsiyah parlak omuzlara dalgalar şeklinde düşen ortadan ayrık saçlar. Parlayan koyu yeşil gözler. Bir insana göre çok beyaz. Atletik ve kaslı bir yapıya sahip.

Ruhsal Özellikleri: Genelde olayların içinde bulunmayı sevmez aklında sorgular. Bir vampire göre sıcakkanlıdır ve espiri yapma yeteneği vardır.

Rpg: O sabah kendime geldiğimde annem yanımdaki koltukta uyuyakalmıştı kapı kitliydi ve duvardaki tırnak izlerini görebiliyordum.Sanırım ben acıdan kıvranırken oldular. Ve hemen aynaya bakmaya gittim. Odamdaki masanın etrafından dolaşıp minik banyoma girdim. Ama aynaya bakamadım çünkü yüzüm... parlıyordu kendimi göremiyordum. İlk önce bunun bir rüya olduğunu ve ölmüş olabiliceğime ihtimal verdim. Ama değildi. Sonra yüzümü yıkamak için parlak musluğu çevirip suyu açtım. Suyun soğuk olması gerekiyordu ama öyle değildi. Beni rahatlatan bir ılıklığı vardı. Kendime bir kez daha baktım vücudumu inceledim. Çocukken ki olan yara izlerim yoktu. Dizlerim sapasağlam ve kusursuz görünüyordu. Kalkıp odama geçtim. Bir anda odadaki gölgeye girince vücudumdaki parlaklığın yok olduğunu farkettim. Bu güneşten kaynaklanıyordu. Sonra burnuma daha önce hiç gelmediği kadar güzel bir koku gelmeye başladı. Bunun beni arzuladığım şeye, kana götüreceğini düşündüm. Daha doğrusu bunu bana içgüdülerim söylüyordu. O kakuya döndüm ve o koku annemden geliyordu. Bir an onun kanını istediğimi düşündüm ve kendimi geri çektim. Sonra anlamıştım.... Hemen minik banyoma koştum. Buzlu pencereyi kapttım ve üstüne bir havlu örttüm ve tekrar aynaya baktım; artık parlamıyordum ve daha nettim. Gözlerimi anlam veremediğim bir siyahlık kaplamıştı ve göz altlarım çürümüş gibiydi. Yüzüm kusursuzdu. Böle bir yüz görmemiştim. Ama hatırladım bu yüz bana birini hatırlatıyordu 3 gün önceki o şeyi. Ve olduğum yere çöktüm. Ben de onlardan biri olmuştum. Hemen kalemimi aldım ve o an birşeyi farkettim çok hızlıydım. Sonra yeni bir parşömen kağıdı açıp o koku içerisinde yazımı yazmaya başladım. Anne ve baba. Beni geridöndürmek için çalıştığınız bu yöntem işe yaradı kendimi çok iyi hissediyorum. Ama size zarar verebileceğimden korkuyorum. (Koku gittikçe daha da dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı.) bir süre yalnız kalmak için burdan uzaklaşıyorum. Sizinle en yakın zamanda Florentina'da buluşuruz orda olmayı unutmayın size ne olduğunu orda anlatıcağım. Ben ne olduğumu bile bilmiyorum. Marco Valentino Maximiano sabırlar dilerim. Hemen dolabıma yöneldim önümdeki masadan atlayarak geçtim siyah kapişonlu bir cübbe aldım ve ona uyacak bir ayakkabı. Cama yöneldim ama yapmak istediğim bir şey vardı içimde savaşların verildiği bu son şey. Bunu camdan odaya giren ışık hüzmesinin içinde oynaşan tozlara bakarak düşündüm. Ve anneme yöneldim annına bir öpücük konuracaktım sadece bir öpücük ama daha ileri gitmemeliydi. Eğildim ve buz gibi dudaklarımı onun sıcak ve müthiş kokan anlına bastırdım. O anda kalbimin atmadığını farkkettim ve kendimi ittim. Camdan dışarıdaki çöle doğru süzüldüm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Marco Valentino Maximiano
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ALACAKARANLIK - RPG :: TWİLİGHT TÜRK KARAKTER YAPIMI :: Karakter Yapımı 1 ( VAMPİR )-
Buraya geçin: